Yazılar

30 Aralık 2022

2022'ye kaçamak bir bakış

Kategori: Yazılar

Leselya K.

2022'ye kaçamak bir bakış

Dikkat: Bu yazı eser değerlendirme bahanesi altında, doğrusu, sadece bir iç döküşten, bir ihtimal iç çöküşten ibarettir. Profesyonel bir yaklaşım bekleyenlerin devamını okumaması rica olunur. (İzlediklerim ve okuduklarımın listesi yazının sonuna iliştirilmiştir) 

 

21 Ekim 2022

Lebowitz'in Ayakkabıları

Kategori: Yazılar

Leselya K.

Lebowitz'in Ayakkabıları

02.03.2022

Hayır, Schrödinger’in Kedisi yahut Burton’ın Çizgili Çorabı değil. New York sokaklarında omuzlarını öne çıkartıp, duruşunu kamburlaştıran ve her an bir münakaşaya girecekmiş gibi tez ve agresif adımlar atan Fran Lebowitz’in Ayakkabıları. Daha spesifik olmak gerekirse, kovboy çizmeleri.

Gömleğinin üstüne geçirdiği kendine en az 2 beden büyük gelen blazer ceketi, bol ve paçası kıvrılmış kot pantolonu ile neredeyse ‘sıradan’ diyebileceğimiz bir görüntü yakalarken bakışlarımızın deri kovboy çizmelerine kaymasıyla Lebowitz’in dik başlı imajı kendini ortaya koyuyor. Süregelen uyuma entelektüel bir başkaldırı.

 

01 Ekim 2022

Neden asla Cumhurbaşkanı olamayacağım

Kategori: Yazılar

Leselya K.

Neden asla Cumhurbaşkanı olamayacağım

Masamın başına uzun zamandır aklımı meşgul eden ‘Haftanın 6 Günü Uyuyan Adam’ isimli hikâyeme taslak oluşturmak için oturmuştum. ‘Şahsına Münhasır Bey’in Başına Gelenler’ üzerine de çalışabilirdim tabii. Haftalardır not defterime çeşitli fikirler karalıyor, bunları kâğıda dökmek için motivasyonumun biraz olsun yükselmesini bekliyordum. Boynumu dik tutabileceğim ve kenarda ödevlerimin beklemeyeceği o mükemmel anın hayaliyle günlerimi geçiriyordum. Fakat hayır, sorun ders programım yahut boğazıma takılı kalan kelimeler değildi. Odamın o sırada gözüme yeterince toplu gözükmemesi, karnımın guruldaması da değildi. 2021’in Aralık ayında üstüme çullanan o his tekrar peşime düşmüştü sadece. Bileklerime tutunuyor, beni içine çekiyordu. “Ne anlamı var?” diye soruyordu. “Haftanın 6 günü uyuyan adamdan kime ne?”

16 Ağustos 2022

İstanbul'da iki İskandinav seyyah ve ben

Kategori: Yazılar

Leselya K.

İstanbul'da iki İskandinav seyyah ve ben

Bu yazı hayal ürünü değildir. Karakterler ve yaşanan olaylar tamamen gerçektir.

Tren sarsıldığı için sandalyemden kayıp duruyorum fakat önemli değil. Burada olmayı ben istedim. Koltuğumda oturmak sıkıcı bir hale geldiğinden restoran vagonuna geçeli yarım saatten fazla oldu. Meğer yıl 1934 değilmiş, kimliğimde de Agatha Christie yazmıyormuş. Sıcak servis başlamamış, belki de hiç olmayacakmış. Öyleyse yalnız meyve suyu içebilirim. 

22 Temmuz 2022

Hemingway'den kime ne?

Kategori: Yazılar

Leselya K.

Hemingway'den kime ne?

3-4 sene önceydi sanırım. Charles Bukowski’nin “Demek Yazar Olmak İstiyorsun” şiirine denk gelmiş, dolu dolu gözlerle okumuştum. Henüz kendisini pek iyi tanıdığım söylenemezdi. Hayır, kadınlar hakkında atıp tuttuğundan haberim yoktu. Bukowski sadece, daha evvel elimi hiç sürmediğim, bakışlarımı cümlelerine değdirmediğim fakat ismini sık sık işittiğim meşhur bir yazardı. Şöyle diyordu: “Ruhundan, / Bir roket misali çıkmadıkça, / Huzurlu olmak, / Seni çılgına çevirmedikçe, / Veya intihara, cinayete sürüklemedikçe, / yapma.” 

 

22 Ocak 2022

aceleci kediler ve özür dileme sanatı

Kategori: Yazılar

Leselya Koko

aceleci kediler ve özür dileme sanatı

Dün gece uyumadan önce aklımdan geçen cümle şuydu: “Yarın uyanmayı hiç ama hiç istemiyorum.” Gözlerimi kapayıp yakında beni ziyarete gelecek acayip rüyaları beklemeye koyuldum. Muhtemelen kendimi Sarajevo’da, Başçarşı’nın ortasında çok ödevim olduğu için ağlarken bulacaktım. Sonra düşlerim Gilmore Girls’ün gerilim versiyonuna kayacaktı. Lane’in kocası Zack saatlerce yazmaya uğraştığım fikirlerimin bulunduğu kâğıdı gülerek yırtıp atınca, koşmaya başlayacaktım. Ve yeterince hızlı olmadığımı hissedince ayakkabılarımı çıkartıp koşmaya devam edecektim. Gece vakti. Evime giden yol hiç bu kadar karmaşık olmamıştı. 

 

26 Aralık 2021

Şimdi bir trafik çıksa

Kategori: Yazılar

Leselya K.

Şimdi bir trafik çıksa

Yine arkada oturduğum için hızımızı öğrenmem imkânsız. Kalkıp, duruşumu dikleştirip, “Biraz yavaşlayabilir miyiz?” diyebilirim belki. Evet, sonra evine dönmek için saniyeleri sayan şoför bana dönüp bir güzel saydırır. “Daha ne kadar yavaş gideyim? Görmüyor musun herkes beni geçiyor. Şımarık velet seni.” İfade şekli yanlış ama, birinin bana velet demesi fikri hoşuma gitmedi değil. İlkokulda bile sınıfın en uzun kızıydım. Bunu söylemeye çekinsem de, o an küçümsenmenin verdiği etkiyle dudaklarıma yayılan gülümsemeyi gizleyemezdim muhtemelen. Biri montumun içine sakladığım atkının söküğünü fark etmiş gibi olurdu. Utanç verici, ama rahatlatıcı da. Velet demek, nostaljik bir söz.

Tabii bunlar gerçek olmayacak. Çünkü yerimden kalkıp, duruşumu dikleştirip, dengemi koruyarak 7-8 sıra önde otobüs kullanan şoförün omzunun üzerinden ricamı fısıldamayacağım. Camdan yana başımı çevirip dinlediğim şarkının sözlerini daha iyi duymak adına sesini açacağım sadece. “Şimdi bir trafik çıksa…” diyeceğim kendime. “Çok güzel olurdu.”

 

05 Aralık 2021

İz süren kış, akışkan gece

Kategori: Yazılar

Leselya K.

İz süren kış, akışkan gece

Bu yolun durakları çok süslü. Hepsinde bekleyen binlerce yolcu var. Kaldırımları kim yaptı, sokak lambalarını kim dikti bilmiyorum. Sadece bunların ihtiyaçları karşıladığını görebiliyorum. Şahane otobüsler önümden geçiyor, içlerine şahane giyimli insanlar biniyor. Şoförleri kim işe alıyor bilmiyorum. Tekerlekleri kim takıyor, benzin istasyonlarını kim kuruyor, dinlenme tesislerini kim açıyor… bilmiyorum. Ama hepsi müthiş bir düzene hizmet ediyor.

“Mısır gevreğine süt ekleyenler otobüsü”

“Süte mısır gevreği ekleyenler otobüsü”

“Yeni şeyler deneyip başarısız olanlar otobüsü”

“Yeni şeyler denemeyip başarısız olanlar otobüsü”

İnsanlar güzel güzel binip kendilerine ayrılan yere oturuyorlar. Ama ben her seferinde aynı sesle yerimden sıçrıyorum. “YETERSİZ BAKİYE”

 

25 Ekim 2021

Uyuyamayınca aklımda beliren soru

Kategori: Yazılar

Leselya K.

Uyuyamayınca aklımda beliren soru

Kız hiç tanımadığı birini özlüyorsa

Kız sıradan bir insansa

Ve kızı birçok insan tanımıyorsa,

Ve insanlar da sıradansa

Bu, kızı da,

Birilerinin özlediği anlamına mı gelir?

16 Mart 2021

İstanbul'da bir kitapçıda, neşeli bir beyefendi

Kategori: Yazılar

Leselya Koko

İstanbul'da bir kitapçıda, neşeli bir beyefendi

Space Oddity’nin doğum günümden tam 33 yıl evvel kaydedildiğini duyduğumda içimden şöyle dedim: “İşte bu benim şarkım.”

Chiquitita’yı da seviyorum ama bana orada olduğunu söylüyor. Yakınımda olduğunu ve omzunda ağlayabileceğimi ifade ediyor. Ama göremiyorum, kimseyi. Yalnızca vaatler duyuyorum.

You’ll Never Walk Alone da pek farklı değil. Ne zaman yalnız yürüsem onu dinliyorum. Tatlı bir sesten tatlı bir yalan değil mi? Benimle bakkala yürüyen biri yok. Olsaydı böyle paspal giyinmezdim herhalde. Pantolonumu daha özenle seçerdim, şalımı daha düzgün bağlardım. Benimle yürüyen biri olmadığı için böyle rahatım.

Ama Space Oddity bir şey vaat etmiyor. Benden ya da kendisinden bahsetmiyor. Yalnızca tanıdık cümleler duyuyorum. Yakınımda olmayan, benimle yürümeyen, dürüst cümleler… Üstelik benimle aynı gün doğmuş. 33 yıl önce. Ama aynı günde.

08 Mart 2021

Deli kızın aşk şarkısı

Kategori: Yazılar

Leselya Koko

Deli kızın aşk şarkısı

Rafta duran Şakayık kitabına baktığım sırada dalga sesi duyduğumu sandım. Soğuk mavi rengindeki denizin dalgaları, yalnız kalmış bir sahile vuruyordu. Kumlar geri çekiliyordu, sonra ileri atılıyordu.

Aklı başında bir insanın rafta duran Şakayık kitabına bakarken bu sesi duymaması gerektiğini biliyordum. Deniz olmayan bir şehirde denizi düşlemenin anlamsız olduğunu da. Daha mantıklı şeylere kafa yormam gerektiğini biliyordum. Netflix’in yaptığı zamma ve koridorun değiştirmem gereken ampulüne... Kendimi o ana kadar iyi de kontrol etmiştim. Neden rafta duran Şakayık kitabına bakışlarım değişmişti sanki? Bir anlık duyduğum ses yüzünden artık deniz kabuklarını düşünüyordum. Özgürlük aklıma gelmişti. Kum taneleri parmaklarımın arasından dökülüyordu. Doğduğum günün neredeyse öldüğüm gün olduğunu düşünüyordum.

19 Temmuz 2020

Kısa Bir Haber

Kategori: Yazılar

Leselya Koko

Kısa Bir Haber

11 Temmuz 2020

Gitmek İsteyen Biri ve Onun Tuhaf Düşünceleri

Kategori: Yazılar

Leselya Koko

Gitmek İsteyen Biri ve Onun Tuhaf Düşünceleri

Bugün diğer günlerden biraz daha yağmurlu

Ve şimdi gidebilsem bir çocuk tebessüm edecek gibi.

Kimsenin ayakkabı izinin bulunmadığı bir karanlık tünele girsem

Şimdi gidebilsem tüm aşıklar kavuşur mu?

03 Nisan 2019

Varolmayan Ülke'de Uyanmak

Kategori: Yazılar

Leselya Koko

Varolmayan Ülke'de Uyanmak

“Allah’ım ne olur küçük bir mucize olsun da yarın bambaşka bir diyarda uyanayım. Herkes beni sevsin. Tüm insanlar gülümsesin. Kahramanı olayım oranın. Ama çok kalmayayım. Annem endişelenebilir. Ama çok az da kalmayayım. Gidip geleyim istediğimde. Çünkü orayı buradan daha çok seveceğim. Allah’ım ne olur küçük bir mucize olsun da yarın bambaşka bir diyarda uyanayım. Herkes beni sevsin.”

Küçük Fatma ne zaman çizgi filmlerde yeni bir dünya görse bu duayı eder öyle uyurdu. Bir gün gerçekten Varolmayan Ülke’de uyanacağını düşünürdü. Belki keşfederdi hiç görmediği yerleri ve tanışırdı küçük devlerle. Atlantis’te ne kadardı ev kiraları? Hogwarts’a burslu girebilir miydi? Tabii ki bunlar hiç umurunda değildi. Hiçbir yere gidemese bile en azından Heidi’yle arkadaşlık ederdi değil mi? Aksi Alpöhi’nin ekmeğin üzerine erittiği peynirlerden hep yemek istemişti. Üstelik o hiç peynir sevmezdi.

29 Mart 2019

Yanlışlıkla Düşünmüşüm

Kategori: Yazılar

- R

Yanlışlıkla Düşünmüşüm

Dün gece rüyamda yağmur altında dolaştığımı gördüm. Belki de görmedim, sadece görmeyi istedim. Çünkü bazen bir şeyi görmeyi çok istediğimde önümde beliriyor. Gerçek gibi… Gerçi gerçeklerden biraz sıkıldım ben. Masaya masa olduğunu söylemem kimin ne işine yarıyor ki? Ben masaya saksı demek istiyorum belki. Evet bu daha eğlenceli.

Dün gece ne kadar gerçek olduğumu düşündüm. Her zaman her istediğimi söylüyor gibi görünsem de, çoğu zaman istediğimi söyleyemiyorum. Bu beni sahte biri yapar mı? Şu sonuca vardım: Ben halüsinasyonlar kadar gerçeğim. Çocuğunuzun hayali arkadaşı kadar. Bardağın boş tarafı kadar gerçeğim. Çalınmamış bir nota kadar. Aslında sonuca varmamış, sadece yola çıkmışım.

[12  >>